Kalp spazmı, tıp alanında anjina pektoris olarak bilinen bir rahatsızlıktır. Kalbe ulaşan kan miktarındaki azalma sonucu ortaya çıkan göğüs ağrısıyla karakterizedir. Göğüs ağrısı, kalp spazmının en belirgin özelliğidir. Hastalarda göğüs ağrısının oluşmasına neden olabilecek mide hazımsızlığı, akciğer zarı iltihaplanması, göğüs duvarı kaslarında gerginlik gibi rahatsızlıklar da dikkate alınmalıdır. Kalp spazmı nedeniyle oluşan göğüs ağrısının ayırıcı tanısı yapılmalıdır. Bu, uygun tedavinin yapılması açısından önemlidir. Genellikle toplumda göğüs ağrısı olan kişilerin ilk olarak kalp hastalıklarından şüphe etme durumu vardır. Buna rağmen hastaların bir kısmında kalp hastalığı teşhisi yapılabilir.

Kalp spazmının oluşması, kalbe giden kan miktarının azalmasıyla meydana gelir. Buna sebep olan etkenlerin başında kalbi besleyen koroner arter hastalıkları gelir. Damar çeperlerinde birikim yapan kolesterol ve yağ plakları, dolaşımdaki kanın akışını engeller. Bu durumda hastalarda kalp spazmı denilen sorun yaşanır.

Kalp spazmı süresi ve şiddeti herkeste farklı olabilir. Stabil kalp spazmı denilen durum oluşursa, kişide aktivitelerle göğüs ağrısı artar. Egzersiz yaparken, merdiven çıkarken şiddetlenen göğüs ağrısı, dinlenme sırasında azalır. Stabil olmayan kalp spazmı, dinlenme sırasında dahi etkili bir göğüs ağrısına neden olur. Kişide bu belirtilerin şiddeti ve sıklığı farklılık gösterebilir. Bu yüzden riske girmemek için, kişinin bir doktor muayenesinden geçmesi gerekir.

Kalp spazmı geçiren kişilerin tedavisinde yaşam tarzı değişiminin yanında, ilaç tedavisi, gerekirse anjiyoplasti ve cerrahi girişim yapılabilir. Tedavide amaç, kişinin yaşadığı belirtileri azaltmak, belirtilerin sıklığını azaltmak ve kişide kalp krizi riskini önlemektir. Hafif dereceli kalp spazmında yaşam tarzı değişimleri faydalı olur. Bu değişimler arasında;

Tedavi sırasında ilaç kullanılması da gerekebilir. Doktor önerisiyle kullanılan bu ilaçlar kan pıhtılaşmasını azaltır. Bu ilaçlar asetilsalisilik asit içerirler. Damarlardaki kan akışının hızlanmasını sağlar. Egzersizden önce kullanılan nitratlar da kan damarlarını gevşetmekte ve genişletmektedir. Bu ilaçlar dil altından kullanılan türlerdir. Kan kalbe bu sayede daha kolay ulaşır. Statin grubu ilaçlar da kolesterol seviyesini düşürerek, damar tıkanıklığına engel olur. Beta bloker ilaçlar ise kalp atım hızını yavaşlatır ve kan basıncının düşmesini sağlar. Kalsiyum kanal blokerleri yine damarların gevşemesini, genişlemesini sağlar. Bu tedavilerin sonuç vermemesi halinde, anjiyoplasti ve cerrahi girişim seçenekleriyle kalp spazmı tedavisi yapılabilir.